Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

30 Kasım 2010 Salı

24 Kasım 2010 Çarşamba

Charles Dickens

İki şehrin hikayesi ve büyük umutların arasında çok benzerlik var. Tamam aynı yazar yazmış ama asıl garip olan aynı semboller kullanılmış. İki Şehrin hikayesi'ndeki (tabii bu kitabın kalitesi büyük umutlarla kıyas bile kabul etmez) örgü ören orta yaş kadın senbolü büyük umutlarda bir an bile olsa aynen kullanılıyor, her iki kitaptada işini an iyi derecede yapan birer adam var . Büyük umutlarda avukat, iki şehrin hikayesinde bankacı. Bu adamlar kendi işlerinde en profesyonel insanlar. Ve de iyilerin yanında, her iki kitaptada karakterler birbirine bağlanıyor. Bir ilgileri ve ortak bir geçmişleri var

cem yilmaz-soru cevap-izle

12 Kasım 2010 Cuma

7 Kasım 2010 Pazar

kredi taksitlerine gelen zam

Kredi kullanıyorsun. Kullandıktan sonra kanun çıkıyor. Kredilere zam geliyor. Bunu da bankalar kendi karşılayacakları yerde tüketiciye yansıtıyor. Bunu Avrupa'da yapmak mümkün mü?
Mümkün değil. Bizi avrupa birliğine neden almıyor ? İşte bu nedenlerden

5 Kasım 2010 Cuma

stephen king

Kara Kule. Ömür törpüsü. bu yorum yeterli

yüzüklerin efendisi

evet emek var, efekt var. Ama beğenmedim. İzlerken etkilendiğim yerler oldu. Ama hiç iz bırakmadı.
Oyunculuklar inanılmaz derecede başarısızdı. Frodo'nun 'eyvah boku yedik şeklindeki bakışı'' hep aynı. Her durumda aynı. Tamam filmi izlerken iyi. Ama sonra hiç tat bırakmadı
beğenmedim.
Saygın Sekizkardeş

inception

artık bir filmi 10 dakika izledikten sonra sonunu %60 tahmin ediyorum. Filmi beğenmedim diyemem.
Ama o kadar rüyadan sonra filmin zaten gerçek hayatta bitmesini beklemiyordum. Güzel bir film. Ama sorulması gereken sorulardan biri de sanırım.
''Mal ve Cobb'un yarattığı hayali dünyada, kendi zihin Araf'ında kalması gereken Saito, hangi sebeple orada bulunmaktadır'' (divxplanet)
burada biraz seyirciyi zorluyor . Matrix e gelince seri filimleri olan 2 ve 3 te ne kadar saçmaladıklarını anlatmakta aslında bizlere. Filmin matrix'i hatırlatan çok yanı var. Ama tutarlılık olarak daha başarılı. İnsanları pil olarak kullanan bilgisayarlar neden öküzleri, inekleri kullanmamakta. Sanal dünya yaratacaklarına, sanal ova yaratır onlarda gezerler. Ama yok illa insandan enerji üretecekler.
Bize resmen bu senaryoyu yutturdular.
 ''inception'' a baktığımızda en azından rüyanın içinde mantık ve tutarlılık zaten aramıyorsun. Bu da 'inceptionu' çok daha tutarlı bir hale getirmekte.
Saygın SEKİZKARDEŞ

4 Kasım 2010 Perşembe

internette satış

Ekşisözlükten alıntıdır.Okuyalım.
"şu sıralar site üzerinde dolandırıcılık yapanların reklamlarını yapmakta, ilanlarını ana sayfadan vermektedir. şimdi bir online satış mağzam olsun. önce cimri.com'a üye oluyorum. sonra türkiye'de hiç bir yerde satılmayan bir ürünü, mesela bir fotoğraf makinesini satışa çıkarıyorum. makinenin abd satış fiyatı 150$ olsun, türkiye'de ortalama 350tl'ye satılabilir. fakat ben bu ürünü mağzamda 850tl'ye satıyorum. sonra gittigidiyor'a abone olup bu makineden 100 tanesini 450tl'den satışa çıkarıyorum gittigidiyor bu saatışı ana sayfasındaki reklam bölümünden %48 indirimle x marka fotoğraf makinesi diye yayınlıyor insanlar ilana tıklıyor. cimri.com ya da google üzerinden aradıklarında makinenin gerçekten 850tl'ye satıldığını görüyorlar. 850tl'den başka bir fiyat görmüyorlar çünkü bu makine türkiye'de başka hiç bir yerde satılmıyor. zira makineyi özel getirttim ve kendi sitemde bu fiyata satıyorum. başka bir yerde yok. insanlar abd'de aslında 150$'a satılan bu makineye 450tl öderken büyük bir indirimle satın aldıklarını sanıyorlar. ve makineler kapış kapış gidiyor."


Bu yazıyı görünce bugün durum nedir diye baktım 1 adet günün fırsatı fotoğraf makinesi var.

Kodak Easyshare M381 MD81 Dijital Makine

yüzde %49 indirimli diye 209,90 TL'ye satılmakta. Cimri.com'dan bakıyoruz ürünü satan bir site var bu site vadii.com isminde ilk defa adını duyduğum bir site.orada ürün : 404,89 TL fiyat ile satılmakta.

Şimdi google'a bakıyoruz aynı fotoğraf makinesi yurt dışında 140 dolara satılmakta. Aynı ürünü 180 dolara da satan var tabi. Bu durumda 140 dolar x 1.5 tl= 210 tl satılabilir bir fiyat gibi Türkiyemiz için gayet uygun. Aynı ürün vatanbilgisayarda 403 tl'den satılmakta. Bu durumda vadii sitesindeki fiyatla karşılaştırınca ürün yüzde 49 indirimli olmakta. Şimdi Kodak'ın geçenlerde gazetelerde verdiği ilan ile garantili Kodak ürünlerinin Türkiye'de sadece belirli satıcılardan alındığı diğer ürünlerin garanti kapsamı dışında olduğuna da bakarsak bu tür nadir bulunan ürünlerin yüzde 49 indirimle satılması sizce ne kadar doğru? veya " % 49" indirim ne kadar doğru?

EMİN ÇÖLAŞAN

EMİN ÇÖLAŞAN YAZDI

'Birand'ın yerinde ben olsaydım, sokağa bile çıkamazdım!'

EMİN ÇÖLAŞAN YAZDI


Mehmet Ali Birand ile Uğur Dündar arasındaki "Hırsızlık" tartışmasına Emin Çölaşan da katıldı. Birand’ın eski defterlerini karıştırdı.

TRT’yi dolandırmaktan hüküm giyen Birand’ın eski defterlerini Sözcü gazetesindeki köşesinde yazan Çöalaşan, Birand’ı pişkinlik ve utanmazlıkla suçladı.
(...)Bu sözleri basında okuyunca kafam geçmişe gitti. Mehmet Ali o yıllarda Brüksel’de, TRTye çalışıyor. (Kendisi çifte vatandaştır. Aynı zamanda Belçika uyruğuna geçmiştir.) Habere ilişkin bazı harcamalarını TRT ödüyor... Ve bizim Mehmet Ali düzmece belgelerle, sahte imzalarla bu devlet kurumundan fazladan çok büyük paralar tırtıklamayı başarıyor.
TRT Teftiş Kurulu bu rezalete el koyuyor. Brüksel’e müfettişler gönderiliyor, yapılan araştırmalarda belgelerin düzmece ve hileli olduğu bire bir ortaya çıkanlıyor. Örneğin 100 dolarlık faturanın başına 1 rakamı ekliyor ve TRT’den 1.100 dolar çekiyor.
Sonuçta Mehmet Ali mahkemeye sevkediliyor. Ankara 17.-Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor, 11 ay 20 gün hapis cezası alıyor.
O günkü yasalara göre mahkeme kendisine hafifçe bir kıyak yapıyor. Eğer 12 ay ceza alsa cezaevini boylayacak. Böylece 10 günle yırtıyor ama ismi sabıka kayıtlarına geçiyor.
Bu karar Yargıtay tarafından onanıp kesinleşiyor. İkinci dolandırıcılık dosyasını TRT Genel Müdürü Tayfun Akgüner geciktiriyor.
Yargılama sonunda ikinci bir karar: "Devleti dolandırdığı ve sahtecilik yaptığı sabit olmuş, ancak zamanaşımı nedeniyle davası düşürülmüştür."
Uğur Dündar’ın yukarıdaki sözlerini okuyunca aklıma bu yüz kızartıcı olaylar geldi. Ben o zaman Mehmet Ali’nin kimliğini, devleti nasıl dolandırdığını, yazdığım çok sayıda yazıyla ve belgelerle kanıtlamıştım. Ağzını açıp bir tek yanıt veremiyordu. Suspus olmuştu. Şimdi iki televizyon kanalının başında. Oralarda oğlunun şirketine işler verip Aydın Doğan’in parasıyla ona da köşe döndürüyor...
Ve kaçın kurası Mehmet Ali, şimdi bu balık hafızalı ve unutkan toplumda, sokaklarda "Muteber ve meşhur adam!" olarak dolaşıyor.

Biz onun yerinde olsaydık, "Dolandırıcılıktan, sahtecilikten" hüküm giymiş olsaydık, herhalde utanır ve evden dışarı çıkamazdık. Mehmet Ali Birand Türk gazeteciliğinin yüz aklarından sadece biridir! İçimizde daha nice Birand’lar var.
Emin Çölaşan /Sözcü

Sözci gazetesinde yayınlanmıştır

sensible world of soccer 96

sensible world of soccer 96

dünya da şu ana kadar yapılmış ve yapılacak  en iyi, en güzel futbol oyunu. Bir ara bu oyunu belkide dünya da en iyi oynayan kişiydim.
neden bu oyun bu kadar iyi.
Çünkü tek vuruş tuşu var
bu nedemek
uzunpas
kısa pas
normal şut
fasolu şut
aşırma vuruş
orta sağadan şut
aşıtma pas v.s
bütün bunları tek vuruş tuşuyla yapıyorsunuz
sizin oyuna katkınız yüzde yüze yakın hale geliyor böylece. diğer oyunlarıdaki gibi futbolcu acaba nasıl vuracak diye bakmıyorsunuz. dünyanın tüm takımlarının
ve çoğu ülkenin 2 . liglerinin olması da ayrı bir olay

john fowlers, büyücü

bir adamın akdenizin o güzel coğrafyasında, hayal gücünü zorlayan bir oyunun içinde kendisini bulması.
güzel piskolojik bir roman
en azından farklı va alışılmamış
okunması gereken 20 kitaptan biri 

2 Kasım 2010 Salı

bu penaltı oldu mu


bu penaltı oldu mu delikanlılığa sığdı mı?

Dünyanın en iyi golleri

http://sayginblog.blogspot.com/

http://sayginblog.blogspot.com/

ömer hayyam

CENNETTE HURİLER VARMIŞ KARA GÖZLÜ
İÇKİNİN DE ORDAYMIŞ EN GÜZELİ
DESENE BİZ ÇOKTAN CENNETLİK OLMUŞUZ
BİR YANDA ŞARAP BİR YANDA SEVGİLİ

ÖMER HAYYAM

ılıksu kampı


Ilıksu kampı çok önemli bir yer
harika güneş alır
güneşin içinize doğduğunu hissedersiniz
umarım kampı çok bozmamışlardır

milli takımın primleri

Almanya maçının primi kişi başına 200 bin dolarmış.
İyi ki kaybetmişler. Bu adamlara kimin parasını veriyorlar anlamış değilim. Kime sordular. O parayla kaç tane en azından süper bir tane kimsesiz çocuklar yurdu kurulabilir.
Azerbaycan karşısındaki rezalet neydi. Belki onlar benden iyi oynuyorlar ama ben tüm enerjimi ortaya koyardım en azından  maçı ayakta bitirmezdim.

Basketbol milli takımı ne? Hidayet resmen para dilendi. Senin paraya ihtiyacın mı var ?
Tamam mutlu oluyoruz. Size teşekkürler ama oldu mu bu yaptığın.

ABD birinci oldu adamlar 25 bin dolar prim aldı, bizimkiler trilyonlar. Ama biz daha zengin bir ülkeyiz ya normal.

hem ikinciliğe çok az prim ver şampiyonluğa döktür.

bir öneri de şu tamam kazanınca para alsınlar kaybedince de onlar devlete para versin
aynı oranda . Noollduu. Oldu mu?

salih memecan

salih memecan'ın iktidar yanlısı olan müthiş karikatürlerini görüyoruz ve midemiz bulanıyor.
salih kulakların çınlıyordur
senin kulakların daha çoooooooooooook çınlayacak çok

Bu Blogda Ara

İzleyiciler