Bu manzaranın göründüğü açıda PİYANO BAR diye bir cafe bar vardı. Şimdi çocuk müzesi oldu ve çook kötü oldu. Eskiden harika bir yerdi . Şimdi ise kimsenin uğramadığı bir bom-boş çocuk müzesi. Bir barın çocuklar için bir müze olduğunu duysam iyi olmuş diye düşünürüm.Ama burada durum daha farklı.
Lise 1 de topladığım bayram harçlıklarıyla tek başıma öğleden sonra geldiğim ve İrfan Abi'yle tanıştığım yer. Çok anılarımın olduğu mekan. Çoğunda bar kapalıydı. Cami ve kredi yurtlara yakın olduğu için barın ruhsatını iptal etmişlerdi.
18 yaşıma geldiğimde yazımı değerlendirmek için bir kitap pazarlama şirketine işe girmiştim. Satışlar falan iyi gidince adamlar bana araba verdi. 18 yaşımdayım ve altımda 24 saat bende olacak bir araba.
Doğan mı Şahin mi ne.
Benzin bana ait, maaş yok, yemek yok, sigorta yok sadece prim var. Ama olsun o yaşımda altımda bana verilen bir araç var.
Bir de mis gibi +bilmem kaç derece İzmir sıcağı var. Araba bana verene kadar satışlar iyidi. Sonrası çoşku...
En sonunda şu rutin vardı. sabah toplantısı.(Toplantı deniz gören bir çatı katında yapılıyordu). Toplantıdan sonra Piyano bara. Bar kapalı ruhsatı iptal. Bahçesinde bir hamak var. Gölgede. Manzara İzmir'in en güzel manzarası. İrfan Abi arkadaşıyla 6 lı ganyan çalışıyor. Ben hamakta. Öğleye doğru benim getirdiğim tavuğu mahzende İrfan abi yapıyor. Uygun bir şarap açılıyor ve gün böyle geçiyor. Arada bir de satışa çıkıyordum sanırım. Bir lira falan ben de kupona katkı da bulunuyordum sanırım
Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
31 Ekim 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu Blogda Ara
Kitaplar
aydın boysan- şerefe
(1)
aydın boysan-yaşama sevinci
(1)
büyük umutlar
(1)
Charles Dickens
(1)
iki şehrin hikayesi
(2)
john fowlers
(1)
karakule serisi
(1)
melekler erkek olur
(1)
sil baştan
(1)
TOZA SOR
(3)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder